AdresAkşemsettin Mah. Papatya Sk. No:16/A 06934 Sincan ANKARA
iletişim(+90) 312 263 00 59

Yeni Doğan

Yeni Doğan

Yaklaşık 280 günlük bir sürenin ardından kucağınıza aldığınız bebeğiniz , doğumdan 18 dakika sonra ortama ve uyarıcılara uyum sağlamaya, alışmaya başlar. Doğumdan itibaren 1.ayın sonuna kadar olan dönemde bebek yeni doğan olarak adlandırılır. Doğumun gerçekleşmesiyle ağlamaya başlayan bebek ilk tepkisini verir,bunun başlıca nedeni bebeğin artık akciğer solunumu yapmaya başlamasıdır. Oksijen yakıcı bir maddedir. Yeni doğan bebeğin aldığı nefesle ciğerlerinin yanması ve buna karşılık ağlaması, onun hayata tutunduğunun bir göstergesidir. Doğum tamamlanır tamamlanmaz bebeğin ağız ve boğazındakiler doktor tarafından temizlenir, enfeksiyona karşı koruma sağlamak için gözlerine özel bir solüsyon damlatılır.

YENİ DOĞAN BEBEĞİN ÖZELLİKLERİ

*Yeni doğan bebeklerin baş kemikleri arasında boşluklar vardır.Bu boşluklara bıngıldak (fontanel) denir. Bıngıldakların esas amacı doğumu kolaylaştırmaktır.Doğumda 6 tane olan bıngıldaklar yumİstanbul bir yapıdadır.Bunlardan en büyüğü ve en önemli olanı başın tepe kısmındadır.Yanda ve arkada olan bıngıldaklar doğumdan sonra kapanırken büyük bıngıldak genellikle 12-15. aylarda kapanır.Bu süre içinde bebeğin başına darbe almaması hayati önem taşır.

*Yeni doğan bebeklerin boyu cinsiyete göre farklılık gösterir. Erkek bebekler genellikle 50-52 cm iken kız bebekler 48-50 cm arasında doğar. 280 günü tamamlayarak doğan bir bebeğin kilosu, 2800-3500 gr civarındadır. Fakat normal zamanını tamamladığı halde 2500 gr altında doğan bebekler vardır ki bu bebeklere düşük doğum ağırlıklı bebek denir. Yeni doğan bebekler ilk 2-3 günde kilo kaybına uğrarlar bunun nedeni; ter, dışkı ve idrar yoluyla su kaybına uğramasıdır. Anne sütü alan bir bebek kısa sürede eski kilosuna ulaşabilir.

*Doğumda plasentanın kesilmesiyle bebekte kalan göbek bağı yaklaşık 1-2 hafta içinde kurur ve düşer.Bu süre içinde düzenli olarak pansuman yapılması ve kesinlikle bağın kendisi tarafından düşmesi beklenmelidir.Göbek bağı tamamen düşmeden bebeğin küvette yıkanmaması tercih edilir. Bunu nedeni göbek bağının kuruyup daha çabuk düşmesini sağlamaktır.

*Bebek ilk doğduğunda cildi yağlı bir madde ile kaplıdır.Bu maddeye verniks kazeoza denir ve 48 saat içinde deri tarafından emilir. (Bu maddenin bebek için çok sağlıklı olduğunu, bazı ailelerin deri tarafından emilene kadar bebeklerini yıkatmadıklarını okumuştum.)

*Yeni doğanın kemikleri henüz kıkırdak halindedir ve kemikleşme zaman içerisinde gerçekleşir. Düşme ve çarpmalara karşı ekstra dikkat isteyen bir dönem olduğu unutulmamalıdır.

*Yeni doğan döneminde gözlerin birbirine uyumu (eşgüdümlü bakış) birkaç ay sonra gerçekleşir. Bu nedenle ilk zamanlar gözlerdeki şaşılık normal karşılanır.

*Yeni doğanda dış kulak çok iyi gelişmiş durumdadır. Seslerin şiddetine göre tepki verirler.

*Bu dönemden itibaren bebekler insanların yüzlerini uzun uzun incelemekten zevk alırlar, annelerinin seslerini diğer insanlardan ayırmaya ve bu sese tepki vermeye başlarlar. Eğer bebeğinizi çıkardığı anlamsız seslere onunla birlikte eşlik ederseniz, şarkılar mırıldanıp onunla konuşursanız aranızdaki iletişimin kuvvetlendiğini göreceksiniz.

*Bebeğin emzirilmesi yaşama tutunabilmesi açısından çok büyük önem taşır. Salgılanan ilk süte kolostrum denir ve bebek için en değerli süttür. Sarı koyu kıvamlı bir sıvıdır ve bazı aileler bebeğe verilmemesini doğru buldukları için o sütü sağıp atarlar. Yapılabilecek en büyük hatalardan birisidir ve özellikle üzerinde duruyorum ki yeni doğan için çok kıymetlidir!

*Yeni doğan bebek henüz dış ortama uyum sağlayamadığı için daha fazla üşüyebilir.Özellikle eller ve ayaklar patik ve eldivenle sıcak tutulmaya çalışılmalıdır.Başı üşümemesi için de şapka giydirilebilir fakat sürekli şapka kullanmak bebeğin saçlı derisinde konak denilen oluşumlara neden olabilir.Giyim konusunda dikkat etmeniz gereken en önemli konu pamuklu kıyafetler seçmenizin yararlı olacağıdır.

*Bu dönemde bebeğinizin sağlığı açısından dikkat etmeniz gereken bir konu da pamukçuk ve ağız yaraları. Anne memesini ılık suyla temizleyip bebeğe verilmesi, memelerin temiz tutulması,biberon ve emziğin iyice kaynatılması ,memeden veya mamadan sonra bebeğe su içirilmesi ( ağızda kalan süt artıklarının temizlenmesi için ) veya ıslak bir tülbentle ağzının temizlenmesi bir çeşit mantar hastalığı olan pamukçuk ve benzeri ağız yaralarını önleyecektir.

Bebeklik dönemi bebeğin 0-12 aylar arasındaki yaşam aralığını kapsar. Bu dönem kendi içinde yeni doğan ve yeni doğan sonrası dönemi olarak sınıflandırılır.

Yeni doğan dönemi: Bebeklik döneminin ilk dört haftalık (0-28. günler) bölümü yeni doğan dönemi olarak adlandırılır. Bebek doğduğunda boyu 45-55 cm arasında, kütlesi 3,2 (± 0,6) kg dolaylarındadır. Bebek doğumla birlikte anne karnındaki güvenli ortamdan ayrılmış, dış dünya ile karşı karşıya kalmıştır. Bu nedenle bebeğin iyi beslenmesi ve hastalıklara karşı korunması gerekir.

Bebek doğduktan sonra sürekli büyüme ve gelişme gösterir. Anneye tam olarak bağımlıdır. Zamanın çoğunu uyuyarak geçirir. Ancak acıkınca ya da sorunu olunca uyanır. Doyurulup sıkıntısı giderilince yeniden uykuya dalar. İlk hafta sonunda göbeği düşer. Kol ve bacaklarını hareket ettirir. Başını dik tutamaz, ışığı görür ancak cisimleri göremez. Çevreyle ilgilenme özelliği gelişmemiştir. Emme ve tutma gibi refleksler gösterir. Gürültüden etkilenebilir.

Yeni doğan sonrası dönem: Bebeğin 5-52 haftalar arasındaki yaşam dönemidir. Bebek sürekli ve hızlı bir şekilde fiziksel, ruhsal olarak büyüme ve gelişme gösterir. Anneye bağımlıdır.

Üç aylık bebekte beyin, omurilik ve kas gelişimi, kütle artışı, boy uzamasıyla birlikte istemli hareketler başlar. Başını dik tutabilir, uzatılan cismi yakalayabilir. Gülümser, mutluluk ifade eden sesler çıkarır. Annesini tanır. Sesini duyar duymaz başını sesin geldiği yöne çevirir, ses verir. İlk aylarda annenin verdiği sevgi, ileriki dönemlerde çocuğun çevresine uyumunu sağlar, kişiliğini kazanmasında önemli rol oynar.

Dört aylık bebek sırtüstü yatarken başını kaldırıp yan dönebilir. Önündeki nesneleri ağzına götürür. Hoşuna giden oyuncak verilirse güler, elinden alınırsa ağlar.

Altı aylık bebek çıngıraklı ve zilli oyuncaklardan hoşlanır. Oyuncakları bir elinden diğer eline geçirebilir. Sesli harfleri tekrarlar.

Yedi aylık bebek yardımsız oturabilir. Yüzükoyun durumda iken önündeki cismi yakalamak için uzanır. “Ba-ba, ma-ma, da-da” gibi iki heceli sesler çıkarır.

Sekiz aylık bebekler elleriyle bir yere tutunarak ayakta durabilir.

Dokuz aylık bebek işaret parmağını objeleri göstermek için kullanır. “Hoşçakal” anlamına gelen el hareketlerini yapabilir.

On aylık bebek bir yerden tutunarak kendisi ayağa kalkabilir. “Baba, dede, anne” gibi sözcükleri tekrarlar. 12 aylık bebekler top gibi basit oyuncaklarla ilgilenir. Sevgisini belli eder. Tekrarladığı kelime sayısı artar. Yürüyebilir.

Annenin sevgi ve bakımı bebeğin güven duygusunu geliştirir. Bebek bir yıl içinde tam bağımlı durumdan yürüyebilen, konuşabilen bir varlık hâline gelir. Bu dönem bebeğin dış dünyaya uyum çabalarının en yoğun olduğu, çevrenin olumsuz etkilerinden en çok zarar görebileceği dönemlerden biridir. Bu dönemde hastalıklara karşı oldukça duyarlı ve korunmasızdır. Bu nedenle bebeğin sağlıklı gelişimi, özel bir bakım gerektirir. Beslenmesi ve temizliğine özen gösterilmezse, aşıları zamanında yapılmazsa kolayca hastalanır ve ölebilir.

Bebek ölümleri ülkelerin sağlık durumlarını gösterir. Bir ülkede bebek ölüm hızı ne kadar yüksekse, ülkenin sağlık düzeyi o oranda düşük demektir.